Feminist tiyatronun 1960’ların sonlarında Batı’da ortaya çıkmasında deneysel tiyatro çalışmaları, yeni sol hareketi ve kadın hareketi etkili olmuştur. Feminist tiyatroya en çok ışık tutan kuşkusuz kadınların özgürlük mücadelesidir. Getirdiği yıkımdan dolayı insanlar dünya savaşları sonrasında farklı bir toplum ve yaşam hayali kurmaya başlar. Deneysel tiyatro da bu alternatif toplum inşasına katkıda bulunur.
Yazar-yönetmen-oyuncu arasındaki kesin çizgiler silikleşir, metnin dokunulmazlığı tartışılmaya açılır. Deneysel tiyatro, gelenekselin, alışılmışın dışına çıkarır bizi. Seyirci oyuna katılarak, oyuncuya dönüşür. Feminist tiyatro da köklerini deneysel tiyatrodan alır. Hiyerarşik düzene karşı çıkan feminist akım, tiyatroda yazar ile yönetmenin, hatta çevirmenin birlikte çalışmasıyla kendini gerçekleştirir. Kadın seyirciler, eril dille yazılan oyunlarda birer nesne olmaktan çıkar, kadın yazarların oyunlarında, hatta kadın yazarlarla birlikte doğaçlama yazdıkları oyunlarda özne konumuna yükselir. Bu sürecin izini Tiyatro tarihi kuramları üzerinden inceleyerek, tiyatronun anaerki’den ataerki’ye geçiş sürecinin incelediği atölye, tiyatroda geride bırakılan oyun yazarı – oyuncu ve sanatçıları incelemektedir.
Etkinlik Yürütücüsü: Erhan Ayhan
Etkinlik Süresi: 120 dk.